Köy Yerleşik Alanı İçinde kalan kısmın ifrazı hk.

Hocam merhaba,

Balıkesir Edremit Çamlıbel Köyünde yer alan ve tapudaki vasfı - zeytinlik ve bağ - olarak geçen arsamız için 2 yıl önce ilgili belediyeden alınan imar durum raporunda köy yerleşik alanı sınırında kalan 2176 metrekarelik kısmının imarlı olduğuna dair bilgi alınmıştır.

Daha önceki yazılarınızda yerleşik alan sınırının ifraz hattı olarak kabul edileceği bilgisini almaktayız ancak sorunumuz yerleşik alan sınırı dışında kalan alanın olası bir ifrazdan sonra kadastral yola cephesinin kalmaması nedeni ile yörede görevli harita mühendislerinin bu konuda bir çalışma yapılamayacağının bildirilmiş olmasıdır. Bu konuda bilgi almak için BİMER den yapılan başvurumuza Çevre ve şehircilik il müdürlüğünden gelen yanıt ise aşağıda yer almaktadır.

Size sorumuz ise öncelikle bilgi aldığımız gibi ifrazın mümkün olup olmadığı ve gelen cevap yazısında da verilen bilgiler ışığında yapabileceğimiz bir şey olup olmadığıdır.

Saygılarımızla.

İlgi BİMER başvurunuzda; İlimiz Edremit İlçesi Çamlıbel Köyünde bulunan 1003
parsel numaralı 8870m2 lik arsanın 2172m2 lik kısmının köy yerleşme sınırı içinde kaldığı,
parselin köy yerleşik alanı sınırı dışında kalan kısmının yola cephesi olmadığından ifraz
talebinin belediyesince reddedildiği, parselin köy yerleşik alan sınırı baz alınarak ifraz edilip
edilemeyeceği; ifraz edilemeyecekse de mağduriyetin nasıl giderileceği sorulmaktadır.
İfrazı istenen parselin Çamlıbel Mahallesi 1003 parsel numaralı
taşınmazın, Kadastronun yapmış olduğu 22a çalışması sonrası 574 ada 40 parsel olarak
kaydedildiği; parsel alanının 8,845.59m2 olduğu; parselin cinsinin “zeytinlik ve bağ” olarak
kaydedildiği, söz konusu alanda onaylı köy yerleşik alanı haritası bulunduğu, parselin
yaklaşık 2000metrekaresinin köy yerleşik alanı sınırı içinde, kalan kısmının (yaklaşık
6000metrekare) köy yerleşik alanı sınırının dışında kaldığı, parselin ifrazı sonucunda köy
yerleşik alanı sınırı dışında kalacak kısımda oluşacak yeni parselin yola cephesinin
olmayacağı ve 5403 sayılı kanunun 8. maddesinde belirtilen (parsellerin durumuna göre)
belirlenen minimum parsel büyüklüklerine uyulmayacağı, görülmüştür.
Bilindiği üzere; 5403 sayılı kanunun ‘Tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari
tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi’ başlıklı 8. Maddesinde: “(Değişik: 31/1/2007-
5578/2 md.) Tarım arazileri; doğal özellikleri ve ülke tarımındaki önemine göre, nitelikleri
Bakanlık tarafından belirlenen mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım
arazileri ve marjinal tarım arazileri olarak sınıflandırılır. Ayrıca Bakanlık tarım arazilerinin
korunması, geliştirilmesi ve kullanımı ile ilgili farklı sınıflandırmalar yapabilir. (DeğiGik:
30/4/2014-6537/4 md.) Asgari tarımsal arazi büyüklüğü, bölge ve yörelerin toplumsal,
ekonomik, ekolojik ve teknik özellikleri gözetilerek Bakanlık tarafından belirlenir. Belirlenen
asgari büyüklüğe erişmiş tarımsal araziler, bölünemez eşya niteliği kazanmış olur. (DeğiGik:
30/4/2014-6537/4 md.) Asgari tarımsal arazi büyüklüğü; mutlak tarım arazileri, marjinal
tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü
altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektardan küçük belirlenemez. Bakanlık asgari tarımsal
arazi büyüklüklerini günün koşullarına göre artırabilir. Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen
büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez, Hazine taşınmazlarının satış işlemleri
hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz. Ancak, tarım dışı kullanım izni verilen
alanlar veya çay, fındık, zeytin gibi özel iklim ve toprak ihtiyaçları olan bitkilerin yetiştiği
T.C. Çevre ve Sehircilik Bakanlıgı
alanlarda arazi özellikleri nedeniyle belirlenen asgari tarımsal arazi büyüklüğünden daha
küçük parsellerin oluşması gerekli olduğu takdirde, Bakanlığın uygun görüşü ile daha
küçük parseller oluşturulabilir. (Mülga: 30/4/2014-6537/4 md.)” denilmektedir.
Bununla birlikte, 02.08.2013 tarih ve 28726 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak
yürürlüğe giren 6495 sayılı “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun”un “köylerde yapılacak yapılar ve uyulacak esaslar” başlıklı 27.
maddesinde “...Köy yerleşik alan sınırlarının parselleri bölmesi durumunda yerleşik alan
sınırı 5403 sayılı Kanun hükümlerine tabi olmaksızın ifraz hattı olarak kabul edilir...”
denilmektedir.
Bakanlığımızca onaylanan 1/100000 ölçekli Çevre Düzeni Planına ait 8.2 Kırsal
Yerleşik Alanlar başlıklı 8.2.4 maddesinde: “Bu alanlarda, konut, tarım ve hayvancılık
amaçlı yapılara ilişkin uygulamalar, bu plan ile verilmiş olan yapılanma koşullarını aşmamak
kaydıyla, 3194 sayılı imar kanunu’na bağlı ‘plansız alanlar imar yönetmeliği’nin 5.
bölümünde belirtilen esaslara göre yapılır.” denildiğinden, sorulan alanda yapılacak ifraz
işleminin Plansaız Alanlar İmar Yönetmeliğine de tabi olduğu değerlendirilmektedir.
Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinin 62. Maddesinde: “… yapılan ifrazdan sonra en
az (25.00) m. cephesi bulunması zorunludur.Parselden terk suretiyle yol oluşturulamaz. Yeni
yerleşme alanı oluşturma amaçlı ifraz işlemi yapılamaz…” denilmektedir.
Ayrıca sorulan arsanın cinsinin “Zeytinlik ve Bağ” olması nedeniyle Zeytinciliğin
Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun hükümlerinin de geçerli olduğu ve
ilgili kurum görüşünün alınması gerektiği, başvurunuzda belirtilen parselin tamamının imar
alanı içerisine sokulabileceğine ilişkin talebin ise ilgili belediyesi tarafından yürürlükteki
mevzuat kapsamında değerlendirilebileceği hususunda;
Bilgilerinizi rica ederim.