Yazan
Mesaj

m.satır
GEORGE CARLIN’in ZAMAN PARADOKSU (*)

Daha yüksek binalarımız, ama daha kısa sabrımız var;
31.12.2012
daha geniş oto yollarımız, ama daha dar bakış açılarımız var.

Daha çok harcıyoruz, ama daha az şeye sahibiz;

daha fazla satın alıyoruz, ama daha az hoşnut kalıyoruz.

Daha büyük evlerimiz, ama daha küçük ailelerimiz;

daha çok ev gereçleri, ama daha az zamanımız var.

Daha çok eğitimimiz, ama daha az sağduyumuz;

daha fazla bilgimiz, ama daha az bilgeliğimiz var.

Daha çok uzmanımız, ama yine de daha çok sorunumuz;

daha çok ilacımız, ama daha az sağlığımız var.

Çok fazla alkol ve sigara tüketiyoruz, çok savurganca para harcıyoruz,

çok az gülüyoruz, çok hızlı araba kullanıyor, çok çabuk kızıyoruz,

çok geç saatlere kadar oturuyor, çok yorgun kalkıyoruz,

çok az okuyor çok fazla TV izliyoruz ve çok ender şükrediyoruz.

Mal varlıklarımızı çoğalttık, ama değerlerimizi azalttık.

Çok konuşuyoruz, çok az seviyoruz ve çok sık nefret ediyoruz.

Geçimimizi sağlamayı öğrendik, ama yaşam kurmayı öğrenemedik. Yaşamımıza

yıllar kattık, ama yıllara yaşam katamadık.

Aya gidip gelmeyi öğrendik, ama yeni komşumuzla karşılaşmak için caddenin

karşısına geçmekte sorunumuz var.

Dış Uzayı fethettik, ama iç dünyamızı edemedik.

Daha büyük işler yaptık, ama daha iyi işler yapamadık.

Havayı temizledik, ama ruhumuzu kirlettik.

Atoma hükmettik, ama önyargılarımıza edemedik.

Daha çok yazıyoruz, ama daha az öğreniyoruz.

Daha çok plan yapıyoruz, daha az sonuca varıyoruz.

Koşuşmayı öğrendik, ama beklemeyi öğrenemedik.

Daha fazla bilgiyi depolamak, her zamankinden daha çok kopya çıkarmak için daha

çok bilgisayarlar yapıyoruz, ama git gide daha az iletişim kuruyoruz.

Zaman artık, hızlı hazırlanan ve yavaş sindirilen yiyeceklerin; büyük adamlar ve

küçük karakterlerin; yüksek kârlar ve sığ ilişkilerin zamanıdır.

Günümüz artık, iki maaşın girdiği ama boşanmaların daha çok olduğu, daha süslü

evler, ama dağılmış yuvaların olduğu günlerdir. Bu günler, hızlı seyahatler,

kullanılıp atılan çocuk bezleri, yok edilen ahlakî değerler, bir gecelik ilişkiler, obez

bedenler ve neşelendirmekten sakinleştirmeye hatta öldürmeye kadar her şeyi

yapabilen hapların olduğu günlerdir. Vitrinlerde her şeyin sergilendiği, ama

depolarda hiçbir şeyin olmadığı bir zamandayız.

Öyle bir zaman ki teknoloji bu mektubu size getirebilir, siz bu içselliği ya

paylaşmayı, ya da sil tuşuna basmayı seçebilirsiniz.

Yaşam, aldığımız nefes sayısıyla değil, nefesimizi kesen anların sayısıyla ölçülür.

(*) Alıntı.

***** &nbs p; ***** &nbs p; *****

Yunus Emre bir şiirinde “Kütüdür yoksulluktan nicelerin varlığı,Bunca varlık var

iken gitmez gönül darlığı” demiş.Maddi anlamda sahip olunanlar veya bu tarz

yaşam anlayışı ön plana çıktıkça insanın gönül yükü artıyor.Gönlü daralıyor.Kadim

değerlerin kılavuzluğundan uzaklaşılıyor.Sonuçta sadece sahip olmanın mutluluk

getirmeyeceği ve “Haddini aşan zıddına döner” ilkesinin gerçeğiyle karşı karşıya

kalınıyor.Mehmet SATIR / Selçuk Tapu Müdürü

orca1006
Vekaletnamede verilmiş satış yetkisi aynı zamanda pay temliki yetkisi anlamına

gelir mi yoksa pay temliki ibaresinin mutlaka geçmesi mi gereir? 2010-7
04.01.2013
vekaletname konulu genelgedesatış için verilen ana yetkinin

gerçekleştirilebilmesine yönelik olarak yapılması zorunlu olan tüm işlemleri

kapsar denilmektedir ama pay temliki anlamına da gelir mi?

Sayfa 231 of 238
Żlk Önceki Sonraki Son