imar planı uygulaması 96 yılı öncesi yapılmış planı ıtrf dönüşümü

9 ay 21 saat önce #7778 Yazan: Okur
Bölgemizde 1996 yılı öncesi ihya edilmiş bir imar planı var. koordinatlar Lokal.

ED50 ihya edildiği için koordinat dönüşümleri Lokalden -> ED50->ITRF 2005 şeklinde dönüştürülerek 2021 yılında ilgili belediyesince revize planla revize edilmiş. Burada kadastrodan alınan lokal koordinatları "Lokalden -> ED50->ITRF 2005 şeklinde dönüştürülerek" Bina aplikasyonu hazırladık ve aplike ettik. Fakat bölgedeki LİHKAB'lara Lokal->ITRF2005 dönüşüm parametresi verildiği için doğrudan Lokal->ITRF2005 dönüşümü yaparak LİHKAB aplikasyon Krokisi düzenlemişler. iki dönüşüm sonucu koordinatlar arasında 45cm fark var. Bu durumda benim hazırladığım bina aplikasyon krokisi Belediyenin 2021 yılında yapmış olduğu sayısal koordinatlı Revize Planla birebir uyumluyken LİHKAB aplikasyonu bu planla 45cm farklılık oluşturmaktadır. Bu durumda karşımıza çıkan sorunlardan birisi Revize planın tekrar revizesi gerekmektedir veya LİHKAB'ın revize edilmesidir.

Bina aplikasyonunu yapan harita mühendisi LİHKAB'a uymak zorundadır kuralına bakarak Yanlışa uyulmalımıdır? yoksa Yanlış emsal teşkil edemez kuralına bakılarak LİHKAB'ın dönüşümü düzeltmesi mi gerekir?

Lütfen sohbete katılmak için Giriş .

8 ay 3 hafta önce - 8 ay 2 hafta önce #7781 Yazan: hkocak
Sn “Okur” dikkatine;

(Sözümüz meclisten dışarı) Hani derler ya, deveye sormuşlar; “Boynun niye eğri?” diye… O da cevap vermiş; “Nerem doğru ki !!!”

Verdiğiniz örneğe bakacak olursak; çık çıkabilirsen işin içinden… Söylediğiniz seçeneklerden hangisini seçerseniz problem düzelir? … Maalesef çıkmaz bir sokak misali bir yerdesiniz.

Sayısallaştırma neden gerekli?

Biliyoruz ki sayısal çalışma mevzuatımıza 1988 yılında yürürlüğe giren Büyük Ölçekli Haritaların Yapım Yönetmeliğiyle girmiştir. Sayısal çalışmanın yararı nedir?... Önceki çalışmalarla oluşturulan grafik paftalardan uygulama verirken paftalar üzerinden değer üreterek aplikasyon yapılmakta idi. Her bir farklı eleman tarafından çıkarılan aplikasyon krokisi de, insan faktörü nedeniyle, küçük çapta da olsa farklılıklar gösterebilmekte idi. Bunun için de mevzuata bir de tecviz (yanılma) sınırı formülü konmakta idi…

Halbuki; sayısal çalışmalarda parsel kırık noktalarının her birinin X ve Y koordinat değerleri hesaplanmakta, uygulama söz konusu olduğunda da bu koordinatlar farklı elemanlara göre farklı değerler almamaktadır.

Koordinatlar farklı elemanlara göre farklı değer almamaktadır. Ancak işte bu noktada, bu değerlerin doğru ve gerçeği tam yansıtır şekilde hesaplanmasının önemi ortaya çıkmaktadır.

Peki bu koordinatlar nasıl hesaplanmalı ki doğru olsun!

Paftası grafik olan yerlerde; öncelikle eldeki verilerle zemine inilmeli, aplikasyon kusurları giderilip, parselin zemindeki noktaları netleştirildikten sonra, günün tekniğine göre alımı yapılıp, koordinatların da ona göre hesaplanması gerekir. Ama uygulamada çoğu zaman (işin kolayına kaçılıp) pafta üzerinden koordinat okumak suretiyle koordinatlar elde edilebiliyor. Dolayısıyla önceki paftanın olumsuzluğu olduğu gibi sayısal değerlere yansıyor.

(Bu şekilde sayısallaştırma ile elde edilen değerler değiştirilemeyip, aynen alınmak durumunda kalındığından, her uygulamada küçük ya da büyük hatalar ortaya çıkabilmekte, sonra da bunu nasıl çözeceğiz diye çare aranmaktadır. Halbuki bu şekilde sayısallaştırma yerine, paftanın grafik halinden uygulama verilmiş olsa idi, paftadaki detaylardan – özellikle parsel içindeki yapılardan – hareketle, icabında aplikasyon kusurlarını giderme şansımız bulunurdu. Onu da yok etmiş oluyoruz.)

Sayısal değer elde ettiğimiz bir başka konu da 22/a gereğince güncelleme çalışmaları (“Yenileme” idi, “Uygulama” oldu, en son olarak da “Güncelleme” adını verdik). Güncelleme çalışmalarının teknik yönü de malum ihale suretiyle yüklenici tarafından yapılmaktadır. Her bir pakette birim sayısı fazla, süre kısa, kadastro personelinin kontrolü için neredeyse hiç süre yok, imza atmaya zor yetişiyor…Dolayısıyla da, yüklenicinin ürettiği koordinatlar da ne yazık ki istenen hassasiyette olamamaktadır. Zaman zaman 22/a yapılan yerde, (elde edilen koordinat değerlerinin zemini yansıtmadığı gerekçesiyle) ikinci bir 22/a uygulaması da yapılmak zorunda kalınmaktadır.

Bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de; şu sistemdeki koordinatları bu sisteme çevirelim, olmadı onu da öteki sisteme çevirelim… İşte sizin karşılaştığınız sorunlar böyle ortaya çıkmaktadır… Bu şekilde elde edilen değerler nedeniyle, yüzlerce yıllık tarihi eserler dahi, tecavüzlü olma riskiyle karşılaşmaktadır.
Sözü uzattık gibi görünse de, bu konuda sayfalar dolusu yazılsa azdır.!

Örneğinizde siz şunu mu demek istiyorsunuz?

“Biz lokalden, önce ED50’ye, ED50’den de ITRT2005’e çevirdik. LİHKAB ise lokalden doğruca ITRF2005’e dönüştürmüş.”

Böyle ise; öncelikle ezbere hareket etmemek, diğer verilerden yararlanarak doğruyu bulmak gerekir. Söylediğinize göre; örneğinizde diğer veriler sizin hesabınızın doğru olduğu yönünde… Sizin işlem yaptığınız parsel için problem çözülse bile diğer parsellerde aynı problemle karşılaşmamak için LİHKAB’ın, hesabının kontrolünü sağlatmak gerek, … Hüseyin KOÇAK
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: Okur

Lütfen sohbete katılmak için Giriş .

Sayfa oluşturma süresi: 0.055 saniye
Geliştiren: Kunena Forum