| Yazan | | Mesaj |
| aocak | | Sayın yutsever02 nin dikkatine; |
| Paylı mülkiyette bir paydaşın zemindeki yeri hukuken belli olmadığından bir |
18.06.2008 | | paydaş payı üzerinde kabili taksim (bölünmesi mümkün) olmayan haklar kuramaz. |
| Örneğin, geçit hakkı, kaynak hakkı, üst hakkı gibi haklar bölünmesi mümkün |
| olmayan haklardır. Bu haklar zeminde belli bir yeri kapsar. Bu yer hukuken sadece |
| o paydaşa ait olmadığından diğer paydaşların rızası olmadan paydaş sadece kendi |
| payı üzerinde bu hakları kuramaz. Aralarında harici taksim yapılmış olsa dahi bu |
| hakların kurulması mümkün değildir. (Dörtgöz,Ö.Gürsel, "Talimat ve Yorumlar" |
| sf:453 2005-Ankara) |
| Bu nedenle, kaynağın diğer paydaşların rızası olmaksızın tasarrufa konu edilmesi |
| mümkün olamayacaktır. |
| Ayrıca;Taşınmaz mal üzerinde kaynak hakkı tesisi veya taşınmazın cinsinin |
| “Kaynağı olan tarla vs…” olarak değişikliği istenmesi halinde, varlığı tapu sicilinde |
| gösterilecek olan isteme konu kaynağın, 167 Sayılı Yer Altı Suları Kanunu |
| kapsamında kalmadığının Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce veya ilgili birimince |
| yazılı olarak bildirilmesi gerekir. |
| Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 20.10.1972 tarih 3449 esas, 3772 karar sayılı |
| kararında, “Kaynak Medeni Kanunun 756. maddesi hükmünce arzın mütemmim |
| cüzüdür ve mülkiyeti kaynadığı toprağın mülkiyeti ile beraber iktisap olunur. Bu |
| itibarla kaynağın tescili için ayrıca bir hükme lüzum yoktur. Kaynağın çıktığı yer |
| tapulu olduğuna göre bunun tapuya geçirilmesi idari bir işlem olup tapu idaresine |
| aittir....” denilmektedir. |
| Talep edilen işlemin kaynak hakkı tesisi olduğuna göre, gerek arz ve gerekse |
| Sayfa 4 of 238 |