Yazan
Mesaj

gzdgvn
Herkese iyi akşamlar..

Belediye tarafından re' sen şuyulandırılan iki parsel için sulh hukuk mahkemesinde
23.01.2012
ortaklığın giderilmesi davası açılmak isteniyor, ancak, tapuda parsellerin tevhid

işlemi henüz yaptırılmamış. sulh hukuk mahkemesi tapuda tevhidin yapılıp, tek

parsel haline getirildikten sonra karar veriyor. Bunun için öncelikle taraflara süre

veriyor, bu süre içinde tapuda tevhid yaptırılmazsa davayı reddediyor. Tarafların

tapuda tevhid için bir araya gelmeleri mümkün değil. Bir tarafın, mahkeme ara

kararıyla tapuya tevhid için başvurması sonucu tevhid işlemi yapılır mı? Yoksa iki

tarafında birlikte başvurmaları mı gerekir?

Ayrıca, söz konusu parseller belediye tarafından re' sen şuyulandırıldığı için,

belediyeye bir dilekçe ile başvurup, "imar kanunu 16. maddeye göre tevhid

işleminin yapılması için, tapuya bilgilendirme yapılması ve tescilin bu şekilde

sağlanması" istenebilir mi?

Cevaplar için şimdiden teşekkürler.

ilyas61
Bu siteyi kuran, yaşatan ve emeğini esirgemeyen herkese teşekkür ederim. bir çok

konuda sıkıntılarımıza çözüm üretip, bizlere yol gösteriyorlar. bizler sadece
24.01.2012
mevzuattan değil, ikinci sınıf memur olmaktan sıkıldık. bu konuda bir şeyler

yapması gerekenler ise bizlere hiç bir konuda yardımcı olmuyor.

Size basit ancak çok can sıkıcı bir kaç örnek vermek istiyorum. bizi idare edenlerin

bakış açısını ortaya koyması için, nasıl sahipsiz olduğumuzun anlaşılması için

sizlere ipuçları verir.

1. Orman Mühendisleri ağaçlandırma sahası haritası yapıyor. altına da imzalarını

atıyor. orman idaresine veriyor. o idare bu yasal değil, senin bu haritaya imza

atma yetkin yoktur diyeceğine, bu haritaları kontrol etmek, içerisinde sahipli arazi

olup olmadığını tespit etmek ve gerekirse onaylamak için bizim yeni

güçlendirilmiş kadastro müdürlüklerine gönderiyor. Sonuç: kadastro müdürlükleri

gereğini yapıp ilgili idareye bilgi veriyor.

2. Maden mühendisleri veya kim tarafından yapıldığı bile belli olmayan, üzerinde

imza bulunmayan 1:25000 ölçekli memleket haritası üzerine işlenmiş bir ruhsat

sahası haritası özel idareye sunuluyor. il özel idaresi bu haritayı yetkisiz kişiler

yaptığı için iade etmesi gerektiği halde bu haritaları kadastro müdürlüklerine

göndererek ruhsat sahası içerisindeki mülkiyet durumunun tespit edilerek

gönderilmesini istemektedirler. Sonuç: yeni ve güçlü kadastro müdürlüklerimiz bir

çözüm yolu üretip işlemi yapmaktadırlar.

Bu işlemleri yaparken de dayanakları 2010/22 sayılı genelgenin 43. maddesi.

Tescile tabi olmayan haritaların bu madde yazılırken kimler tarafından

yapılabileceği açık şekilde belirtilmediği için, bu tür haritaları herkes yapabilir

sonucunu çıkartmak mümkün. Bizim işimiz tescile konu planlar olduğu halde,

tescile konu olmayan, üstelik bu haritaları kimlerin yapabileceği açık şekilde

belirtilmeden genelgeye eklenen bir madde ile biz sokakta gezen bir vatandaşın

yaptığı haritayı kontrol etmek ve onaylamak zorunda kalıyoruz. (BÖHHBÜY.nin

yetki ve sorumluluk başlıklı maddesini biz biliyoruz ama bilmeyenler var.)

Üst birimlerden görüş istediğimizde ise halledin, ne sakıncası var, idarelerle kötü

olmayalım, vb pasif duruşlar. (hani güçlü kadastro müdürlükleri kuruyorduk)

Peki ben bunları neden yazdım. Ne olabilir ki. kim elini taşın altına koyacak.

Hemen birileri inceleme mi başlatacak. hayır. bunlar olmayacak. sadece

sıkıntılarımızı paylaşmak için yazdım.

Beni duyan üstadlarımız belki normal denetim için gittikeri müdürlüklerde bu tür

işlemlere de bir göz atarlar umuyorum. Herkese teşekkürler.

Sayfa 196 of 249
Żlk Önceki Sonraki Son