Yazan
Mesaj

muhakkak olsun filan diye. öyle bir yetkinin olması zorunlu olup da işin erbabı

noter bunu eklemediyse sizin suçunuz nedir? temlik edenler paralarını almış ve

düşmesi muhtemel miras paylarını temlik etmişlerdir.

Sayın müfettişim, öyle sanıyoruzki konunun genel hatlarıyla aydınlanması için bu

yazılanlar yeterlidir. temlik edenlerin dedelerinden gelen haklarını tapuda temlik

etmeleliyle, babaannelerinden gelecek haklarını devretmeleri tarihsel bütünlük

içermektedir.

Bu durumda ne yapılması gerekmektedir? Nasıl bir yol izlenmelidir? Tapu

müdürlüğünden resmi bir red alınmış değildir. Bölgemin görüşe verdiği cevap

tarafımıza iletilmiştir sadece.

Bizim yaptığımız araştırmalar neticesinde birçok kişi işlemin tereddütsüz

yapılabileceği görüşündedir.sizinde olabileceği yönünde görüşünüz bulunmaktadır.

yeğenlerimiz çıkıp gelseler bulundukları yerlerden daha önce bedelini

aldıklarından zaten seve seve tapudada paylarını devredeceklerdir.Ancak bizim

endişemiz ölüm kalım halidir. anlah gecinden versin yeğenlerimizden birisi vefat

etse bu kez anneleri, sonra annelerinin vefat etmesi halinde onunda kardeşleri

falan mirasçı olup iş iyice çıkılmaz hal alacaktır.

gurseldortgoz
MAHKEME KARARINA DAYALI TESPİTLER DE DÜZELTME ŞEKLİ

Tapulama tutanağı esas alınarak mahkemece karar verilmiş ve ilama dayanak
16.07.2012
tapulama (kadastro) tutanağına göre tespit senetsizden, yani bilirkişi beyanına

göre yapılmışsa, tapu kütüğündeki isim, soyisim, baba adı düzeltmesi 1458 sayılı

genelgeye göre tapu dairesi tarafından yapılabilir.

Tapulama tutanağında isim hatalı olduğu için mahkeme de vermiş olduğu kararda

ismi yanlış yazmış olabilir. Her ne kadar tapu kütüğünde tescil hükmen yapılmış

gözükse de aslında tespit senetsiz yapılmıştır. Malik isimleri bilirkişi beyanına göre

belirlenmiştir. Bu nedenle, 1458 sayılı genelgedeki usule uygun olarak düzeltme

yapılabilir.

Ancak malik ismi kadastro tutanağına dayalı değilse bizzat mahkemece belirlenmiş

ise ya da kadastro tutanağı bir belgeye dayalı ve o belgenin kök kayıtlarana kadar

inildiğinde kadastro sırasında isim belirlemede bir yanlışlık yapılmadığı

anlaşılıyorsa, düzeltme 1458 sayılı genelgeye göre yapılamaz. Bu halde düzeltme

isteyenlerin isim tashihi davası açmaları gerekir. Gürsel Öcal DÖRTGÖZ

mustafakoc1953
Sayın Gürsel Öcal Dörtgöz:

Serbest çalışan harita mühendislerince 2011 yılında düzenlenen ve ilgili
17.07.2012
belediyesince onaylanan aplikasyon krokisi ve plankoteye göre 06.01.2012

tarihinde inşaat ruhsatı aldım ve inşaata başladım. Su basman kotu seviyesine

gelince temel üstü vizesi için belediyeye başvurduğumda bitişik parseldeki boş

arsaya başka bir serbest çalışan harita mühendisince MÜLKİYET SINIRLARIM

DİKKATE ALINMADAN aplikasyon krokisi ve plankote hazırlandığını,

belediyesincede onaylanarak bunlara istinaden de ruhsat verildiğini öğrendim.

komşu parsel inşaata başlamamıştır.

Komşu bitişik kenarın koordinatlarının 1986 yılında kadastro müdürlüğünce

onaylanmış ve tapusu adımıza tescil edilmiş krokimdeki ölçülere tecavüz edilerek

koordinatların onaylı olduğunu gördüm. İki harita bürosu tarafından farklı

gösterilen ve buna rağmen beldiyesince onaylanan bitişik kenar malesef tecavüzlü

gözükmektedir. lihkab bürosuda bitişik parselin sayısal koordinatlı son tescil

gören yer olduğunu, mülkiyet ölçülerimin önemli olmayacağını belirterek tesbiti

tescil gören hududa göre yapabileceğini belirtmiştir.

1- Yan parselin tesçilinin bozolup bozulamayacağının bildirilmesini,

2- Bu iki farklı koordinata dikkat etmeden onaylayan belediye hakkında yapılacak

işlemleri,

3- yandaki parsele ait bilgilre dikkat emden işlem yapan harita mühendisim

hakkındaki yapılabilecek işlemleri.

Sayfa 159 of 196
Żlk Önceki Sonraki Son